NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَبُو
مَعْمَرٍ
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
عَمْرِو بْنِ
أَبِي
الْحَجَّاجِ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْوَارِثِ
حَدَّثَنَا
عُتْبَةُ
بْنُ عَبْدِ
الْمَلِكِ
السَّهْمِيُّ
حَدَّثَنِي
زُرَارَةُ
بْنُ
كُرِيْمٍ أَنَّ
الْحَارِثَ
بْنَ عَمْرٍو
السَّهْمِيَّ
حَدَّثَهُ قَالَ
أَتَيْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَهُوَ
بِمِنًى أَوْ
بِعَرَفَاتٍ
وَقَدْ
أَطَافَ بِهِ
النَّاسُ
قَالَ
فَتَجِيءُ
الْأَعْرَابُ
فَإِذَا
رَأَوْا
وَجْهَهُ
قَالُوا
هَذَا وَجْهٌ
مُبَارَكٌ
قَالَ
وَوَقَّتَ
ذَاتَ عِرْقٍ
لِأَهْلِ
الْعِرَاقِ
el-Hâris b. Amr-es-Sehmi
demiştir ki,
Resûlullah (s.a.v.)
Minâ'da ya da Arafat'ta iken yanına varmıştım; halk etrafına toplanmıştı.
Araplar geliyorlardı, yüzünü görünce "Bu mübarek yüzdür" diyorlardı.
O gün Resûlullah (s.a.v.) Zâtu Irk'ı Iraklılara mik'at tayin etti.
İzah:
Beyhakî,
es-Sunenu'l-kubrâ, V, 173.
Bu hadis-i Şerif Zâtu
Irk denilen yerin bizzat Hz.Nebi tarafından Iraklıların ihram yeri olarak
ta'yin
edildiğim kabul eden
ulemânın görüşünü te'yid eden ve "Zâtu Irk'ın Iraklıların ihram yeri olarak
Hz. Nebi tarafından ta'yin edildiğine dair sağlam bir haber yoktur."
diyenlerin aleyhine olan bir delildir. Ancak Münziri'nin beyânına göre, Beyhakî
"bu hadisin senedinde kimliği meçhul bir kimse bulunmaktadır."
demiştir. Beyhakî'nin bu beyanına göre bu hadis zayıftır. Fakat bir önceki
hadisin şerhinde de açıkladığımız gibi bu mevzudaki zayıf hadisler hep
biribirini takviye ettiği için zayıflıktan kurtulup hasen liğayrihî derecesine
yükselmektedirler.